Bugün temsilcimiz Efes Pilsen kritik bir viraja giriyor İspanya'da. Geçen hafta Partizan'ı deplasmanda yenerek uzun süren deplasman fobisini bitiren lacivert beyazlılar, bu hafta da Real Madrid'e konuk oluyor. İki deplasman birbirinden çok farklı. Sırbistan'da takımı zorlayacak en önemli unsur seyirci baskısıydı, ama İspanya'da iyi bir takıma ve iyi bir coacha karşı sınav verilecek.
Karşılaşma öncesi iki takımın bu sezonki Euroleague istatistiklerine baktığımızda Efes Pilsen'in rakibinden daha yüzdeli üçlük attığını görüyoruz, Real Madrid'in üstün olduğu nokta ise reboundlar. Bunun haricinde maç başına atılan sayı da dahil iki takımın istatistikleri kafa kafaya. Demek oluyor ki, Real Madrid'in rebound gücüne mutlak suretle dikkat etmemiz gerekiyor.
İspanyol ekip geçen seneden beri aradığı kadro istikrarını bu dönemlerde bir nebze yakalamış gibi görünüyor. Gelen gidenler baş döndürürken, takımdan en son ayrılan Garbajosa'yla sular şimdilik durulmuş gibi. Başlarında Avrupa Basketbolunun duayenlerinden Ettore Messina bulunuyor. Başarılı coach Avrupa'nın en iyi backgrounduna sahip coachlarından.
Temsilcimiz Efes Pilsen'de moraller arka arkaya gelen BBL ve Euroleague galibiyetleriyle yerinde. Takım düzenleri oturmuş durumda. Hele ki geçen hafta alınan Belgrad Arena'daki Partizan galibiyeti, takımın özgüvenini yerine getirdi. Bu maçta pota altını etkin kullanmalı ve dış adam savunmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Sakatlıktan dönen Prigioni tempoyu çok iyi ayarlayan ve saha görüşü mükemmel olan bir point guard. Ona mutlaka Sinan Güler baskısı gerekecektir. Real Madrid'i takım düzeninden çıkarmalı ve zor atışlara yönlendirmeliyiz. Sinan Güler'in patlayıcılık özelliği bu maçta çok önemli, kendisinden büyük katkı bekliyorum. Aynı etkiyi yaratabilcek bir oyuncu da rakipte var; Sergio Llull. Efes Pilsen maçlarını çok iyi oynayan Llull'e özel ilgi gerekecektir. Hücumda bireysellikten uzak, takım opsiyonlarını zorlar ve topu içeri geçirirsek; Real Madrid'in yenilmeyecek bir takım olduğuna inanmıyorum.
Maçla ilgili önemli bir konu iki takımında beklenenlerin aksine 2/2 ile bu maça çıkması. Bu nispeten daha rahat bir maç izlememizi sağlayabilir. İşte bu rahatlık içersinde konsantrasyonunu koruyan ve sertliğini kaybetmeyen takım maçta bir adım öne fırlayacaktır. Partizan deplasmanından daha zor bir maç olacağı kanaatindeyim ama Efes Pilsen son dönemdeki oyunuyla içimi umutla dolduruyor. Bu maçın mutlak favorisi yok ancak temsilcimizi duygusal düşünerek bir adım öne çıkarıyorum.
Son olarak Perasovic'in maç önü basın toplantısında söylediği şu söz çok önemli;
''Belgrad'daki o zorlu atmosferde kazandıktan sonra takımdakiler de zor durumda maç kazanabileceklerine artık inanıyorlar.''
6 yorum:
Efes Pilsen, Top 16'da gerçekten de beklemediğim bir performans gösteriyor. İlk iki maçın kazanılması bende bile bu maç için bir güven yarattıysa Perasovic'in söylemi haklı. Oyuncular da artık gerçek kimliklerinin farkındalarsa akşama güzel bir maç izleyeceğiz demektir :)
abi özlettin kendini :) mesajlaşamıyoruz artık?
bi 5-1 vardı hatırladın mı? bu maç alınacak galibiyet 5-1'in anahtarı olur :P
Bu ara sözlüğe girmiyorum Can. Biraz uzaklaşmam gerekti. Maille ulaşabilirsin bana :)
5-1'i hatırlıyorum, daha bu sabah dedim ki bu çocuk harbi biliyo bu işi :) Bunu kazanamasalar bile 5-1 şansı var, neticede deplasman maçı bu :)
abi siena deplasmanı var daha. burdan kayıpsız dönmek o açıdan çok önemli. 5-1 elbette çok zor farkındayım ama efes iyi yolda görebiliyorum. bu maçın arkası tufan, deplasmanda galip gelen efes umarım bu sefer evinde bi sürpriz yapmaz.
İşte o "güven" meselesini çok iyi ayarlamak gerek. Deplasman galibiyeti, "evimizde zaten kazanıyoruz"u getirirse yanında, o zaman istenmeyen sonuçlar çıkabilir.
valla ben bugünde kazanırlarsa bir iç saha mağlubiyeti bekliyorum açıkca. yoksa kapasitelerinin üstünde iş başarmış olurlar ki, bu da F8 için sıkıntı.
Yorum Gönder