Sayfalar

Galatasaray 4 - 2 Eskişehirspor

Basketbola All-Star nedeniyle ara verildiği şu haftada biz de futbol takımımızı yazalım bari. Kendi maçım nedeniyle All-Star'ı seyredemedim, o yüzden bu hafta tek basketbol post'u CBL sonuçları. Neyse maça geçelim:


Maçtan (B/S/H - Türkiye İş Bankası) çıkıp Arena'ya ulaştım, içeri girdim derken İstiklâl Marşı okunmaya başlamıştı bile. Son dakika maça gelip rahatça girmek de ayrı bir güzelmiş :) Hakem de benim gelmemi bekliyordu zaten, yerimi aldım ve düdükle birlikte biz de başladık üçlüye. Stadın full çektiği bir maçta üçlü çekmeyi dört gözle bekliyorum.


İlk iş orta sahada mahşerin üç atlısından kimse var mı diye kontrol ettim. Zaten tek olabilecek adam Mustafa Sarp'tı, baktım o da yok, içim rahat izlemeye başladım maçı. Eskişehir son senelerin bize ters gelen takımlarından. Sezon başında fikstür açıklandığında, Sivas - Bursa - Eskişehir sıralamasını gördüğümde ilk üç maç sıfır puana hazırlamıştım kendimi ama neyse ki Eskişehir'i rahat geçmiştik ilk maçta. Bu maç için de aslında içim çok rahat değildi maçtan önce. Kupadaki Antep maçında takım çok ışık vermemişti ama bir kıpırdanma vardı her şeye rağmen. İnsanları tribüne çeken de bu kıpırdanmaydı muhtemelen. İlk düdükle birlikte baskılı başladık maça ve soldan Stancu, sağdan da Kazım ile sağlı sollu inmeye başladık kaleye. 15 dakika dolmadan da iki golle gardını düşürdük Es-Es'in. Ondan sonrası rölantide geçti ve ilk yarının sonunda gelen Kewell golü ile uzun zamandan sonra ilk defa soyunma odasına rahat gittik.


İkinci yarı, anlamlandırılamayan Hagi hamlelerinden biri geldi yine. Neill çıktı ve BAM'ın sahadaki tek temsilcisi girdi sahaya. Evde olsam, live betting yapar, tüm servetimi gol yiyeceğimiz üzerine basardım ki, maç da bir anda 3 - 2'ye geldi. Tıkır tıkır işleyen düzene çomak soktu resmen Hagi. Neyse ki Kral oyundaydı ve Eskişehirli futbolcuların üçüncü gol için heveslenmelerine izin vermedi.


Bir çok futbolcu ilk defa yan yana oynamasına rağmen, takım genel olarak üst düzey bir performans gösterdi. Öyle ki, Hakan Balta bile sırıtmadı maçta. Devre arası gelen transferlerin hepsi topu dikine oynuyorlar. Kazım, Culio, Stancu ve Yekta. Nerede yanlamasına ve geriye oynayan BAM, nerede topu alınca direk kaleye gitmeyi hedefleyen bu adamlar. Eksiklerin de takıma katılmaları ile iyi işler yapacak bu takım.

Son sözü de kaleye ayıralım. Zapata bana çok güven vermedi açıkçası. Üç top geldi kaleye üçünü de aldı içeri, biri sayılmadı. Şu haliyle Ufuk'tan çok bir artısını göremedim. Yabancı kontenjanını boşuna doldurmaya gerek yok.

Maç sonu ise bu sefer metro çilesini çekmemek için İETT otobüslerini denedim. Bir daha metroyu kasmam. Otobüse biniyorsunuz, 15 dakika sonra Levent'tesiniz, müthiş.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails