Sayfalar

Derbilerin Ardından Final Yolu


Beşiktaş Cola Turka 90 - 88 Medical Park Trabzonspor
Günün beni yanıltan maçı. Beşiktaş'ın kazanacağını öngördüm ama bu kadar zorlanacağını düşünemedim. Trabzonspor ortaya güzel bir direnç koydu. Malesef yayın saatlerindeki entresanlıktan dolayı maçın tamamını izleyemedim, bu sebeple izleyebildiğim bölümlerden aklımda yer eden şeyler paylaşmak istiyorum.

Trabzon maçın momentumunu hep elinde tuttu. Son çeyreğin son bölümüne kadar bu böyle gitti. İki takımda daha çok atan kazansın dedi. Beşiktaş hamle yaptıkça Trabzon cevap verdi. Sakota Trabzonspor'da çok şeyi değiştirmiş. Bir kere o naif kırılgan takım gitmiş, yerine inatçı ve istekli bir takım gelmiş. Yabancılarının yanında Hadi'den de bu maç çokca verim aldılar ama Beşiktaş'ın son 2 dakikadaki fırtınasına karşı koyamadılar. Özellikle son dakikalarda ark arkaya 2 hücumda atılan basket fauller Trabzon'un omuzlarının yere inmesini sağladı. Adına yakışan bir maç oldu kalıbı vardır takım sporlarında; kusura bakmayın küçümsemek için söylemiyorum ama bu maç Trabzonspor sayesinde adından daha büyük bir maç oldu. İki takıma da tebriklerimi yolluyorum.


İstatistikler;

HAKEMLER: Mehmet Keseratar – Aytuğ Ekti – Zafer Yılmaz

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (90): Serkan Erdoğan 18 (1 ribaund- 5 asist), Mustafa Abi (2 ribaund), Hüseyin Beşok 2 (2 ribaund), Serhat Çetin 7 (1 asist), Michal Ignerski 5 (2 ribaund- 1 asist), Marcelus Kemp 19 (1 ribaund- 3 asist), Mire Chatman 11 (7 ribaund- 5 asist), Cevher Özer 7 (6 ribaund- 1 asist), Andrew Oglivy 21 (4 ribaund- 2 asist)

MEDİCAL PARK TRABZONSPOR (88): Igor Milosevic 16 (2 ribaund- 4 asist), Aleksandar Rasic 5 (1 ribaund- 3 asist), Ali Karadeniz 22 (6 ribaund), Hadi Özdemir 12 (6 ribaund- 1 asist), Ersin Görkem 15 (8 ribaund- 2 asist), Goran Cakic 4 (3 ribaund- 3 asist), Derrick Obasohan 9 (1 asist), Alvin Snow 5 (1 ribaund- 4 asist)

Fenerbahçe Ülker 77 - 70 Galatasaray Cafe Crown
Heyecanla beklenen dev derbi Fenerbahçe Ülker'in oldu. İki takımda maça iyi ve yüzdeli başladı. Galatasaray pota altını çok iyi kullanırken Fenerbahçe dış atışlarda çok etkiliydi. Sarı lacivertliler ilk hücumlarında top kaybı yaptıktan sonra 6 hücum isabet buldu ve bunların 4'ü 3 sayılık atışlardan geldi. Durum böyle olunca alternatif arayışına giren Oktay Mahmuti benim anlam veremediğim zone'a döndü ama sonuç yine de değişmedi. Galatasaray rakibinin kusursuz şut yüzdesine rağmen ilk çeyrekte sadece 4 sayı gerideydi. Çeyrek 20-16 sona erdi.

İkinci çeyrekte de Fenerbahçe çok ekstra şut atıyordu. Galatasaray bu çeyreğin tamamını rakibine direnmeye çalışarak geçirdi. Nispeten de başardı direnç göstermeyi ancak kritik anlarda ortaya çıkan Mirsad şut kaçırmadan arka arkaya yaptığı 10 sayı ile devrede takımının 9 sayı önde kalmasını sağladı. Bu çeyrek skoru 27-22 Fenerbahçe lehine olunca, sarı lacivertliler devreye 47-38 önde girdi.

Fenerbahçe üçüncü çeyreğe fırtına gibi başlayınca, Galatasaraylı oyuncular maça giremeden fark ciddi boyutlara geldi. Bu çeyreğe Fenerbahçe 8-0'lık seri ile başlayınca maç bir anda 55-38'e geldi. Bu dakikadan sonra iyi savunma yapan Fenerbahçe, iç-dış dengesini de sağlayınca Galatasaray'ın maça skor olarak ve oyun olarak ortak olmasını engelledi. Oktay Mahmuti'nin öğrencileri üçüncü çeyrek boyunca amaçsızca sahada durdular. Hiç maça müdahil olamadılar. Bunun adı üçüncü çeyrek sendromu falan değildi, zira sarı kırmızılılar çeyreğe hiç giremedi. Üçüncü çeyrekte Fenerbahçe rakibine 23-11'lik üstünlük kurunca; son periyoda 70-49'luk skorla girildi.

Final periyotunu izlememeyi bile düşündüm o skordan sonra, sadece yazacağım yazıdan dolayı Sports TV'de kaldım. Galatasaray bu çeyreğe fırtına gibi başladı. Muhteşem şut atan Fenerbahçe ilk 4 dakikada saha içi isabeti bulamadı. Buldukları saha içi isabeti de pres yapan Galatasaraylı oyuncuların bir an boş bulunmaları sonucunda fast break hücumundan geldi. Fenerbahçe muhteşem şut attı derken şunu da söyleyelim, ilk 3 çeyrekte 16'da 11 isabet buldular 3 sayı çizgisinin gerisinden. Son çeyrekte ise Galatasaray rakibine sadece 3 saha içi isabeti izni verdi. Ancak üçüncü çeyrekteki kötü oyun, son çeyrekteki güzel mücadeleyi gölgeledi ve sarı kırmızılılar karşılaşmadan 77-70 mağlup ayrıldı. Son çeyrek skoru 21-7 Galatasaray lehineydi. Fenerbahçe takım olarak çok iyi oynarken, Galatasaray'da 30 sayı atan Andric, 13 asist yapan Tutku ve özellikle son çeyrekte yaptığı savunma katkısıyla takımının geri dönüşünde başrol oynayan tecrubeli isim Haluk Yıldırım öne çıkan isimlerdi.


İstatistikler;

HAKEMLER: Murat Biricik – Alper Özgök – Fatih Arslanoğlu

GALATASARAY CAFE CROWN (70): Josh Shipp (7 ribaund- 2 asist), Jerry Johnson 2 (1 asist), Göksenin Köksal (1 ribaund), Caner Topaloğlu (2 ribaund), Preston Shumpert 8, Tutku Açık 9 (2 ribaund- 13 asist), Luksa Andric 30 (4 ribaund), Radoslav Rancik 4 (7 ribaund- 2 asist), Haluk Yıldırım 6 (3 ribaund), Ermal Kurtoğlu 11 (4 ribaund)

FENERBAHÇE ÜLKER (77): Roko Ukic 10 (2 ribaund- 3 asist), Mirsad Türkcan 12 (4 ribaund- 1 asist), Ömer Onan 4 (1 ribaund- 1 asist), Darjus Lavrinovic 18 (6 ribaund- 1 asist), Sarunas Jasikevicius 9 (2 asist), Kaya Peker (8 ribaund- 3 asist), Oğuz Savaş 6 (1 ribaund), Tarence Kinsey 5 (2 ribaund- 1 asist), Marko Tomas 6 (4 asist), Emir Preldzic 7 (3 ribaund)
---

Finalin adı Fenerbahçe Ülker - Beşiktaş Cola Turka oldu. Yarı finaller başlamadan evvel Beşiktaş'ın kupayı alacağını yazmıştım. Hala aynı fikirdeyim. Bu kupayı en fazla isteyen takım Beşiktaş Cola Turka. Ergin Ataman mutlaka Beşiktaş müzesine bir kupa armağan edeceğini söylemişti, bence o kupa Türkiye Kupası olabilir. İki takımında birbirlerine karşı avantajlı olduğu noktalar var. Beşiktaş rakibine oranla pota altında çok daha iyi. Ogilvy çok formda ve kupayı da muhteşem oynuyor. Kısalarda Fenerbahçe'nin ligdeki her takıma olduğu gibi Beşiktaş'a da bariz üstünlüğü var ancak yeni transfer Kemp sisteme çok çabuk ayak uydurdu ve katkı vermeye başladı. Ben finali daha fazla isteyenin yani Beşiktaş Cola Turka'nın kazanacağını düşünüyorum.


0 yorum:

Related Posts with Thumbnails