Euroleague haricinde Avrupa'da devam eden iki ekibin mücadelesi vardı İstanbul'da. Pınar Karşıyaka rayına oturmuş, Eurochallenge'da 2'de 2 yapmış, aslan parçalarında ise işler pek iyi gitmiyordu. Açıkçası çekiniyordum bu maçtan ve maça da korktuğum başıma gelecekmiş gibi başladık.
Bana göre yanlış olan bir beşle başladık maça; Jerry Johnson-Göksenin Köksal-Josh Shipp-Preston Shumpert-Ermal Kurtoğlu. Pota altında güçlü olan Karşıyaka'ya karşı zayıf bir beşti bu ve maçın 0 - 8 başlamasına neden oldu. Pota altına indirilen toplarla kolay sayılar buldu Karşıyaka, bunun sonucu olarak da ilk çeyreğin sonunda Ermal iki faul ile kenara gelmek zorunda kaldı. Halbuki ilk çeyreğin sonundaki 17 - 19'luk skorun oluşmasında katkısı büyüktü.
İkinci çeyrek ile savunmada kimliğini ortaya koymaya başlayan Galatasaray, Shumpert'ın da son maçlardaki durgunluğunu üstünden atması ve yaşlı kurt Haluk ile önce eşitliği sağladı ve devreye de 38 - 35 önde girmeyi başardı.
İkinci yarıya da maça başlayan beş ile başlayınca Karşıyaka da 0 - 6 başladı maça ve tekrar öne geçti. Çeyreğin ortasına kadar karşılıklı basketlerle geçen mücadele, bu bölümde gelen 10 - 2'lik seri sonrası istediğimiz kıvama gelmeye başladı ve son çeyreğe 56 - 50 önde girdik.
İyice artan savunma baskısı ile Karşıyaka'nın uzun bir süre sadece 2 sayı atmasına izin verdiğimiz son çeyrekte Haluk'un inanılmaz katkısı ile maçı kopardık ve karşılaşmadan da 80 - 67 üstün ayrıldık.
13 sayılık fark önemliydi çünkü ilk maçı 11 sayı farkla kaybetmiştik. Olası puan eşitliğinde İzmir ekibinin üstümüzde yer almasını engellemiş olduk bu sayede. Üç sayılık atışlardaki berbat yüzdemize (2/15, %13) rağmen iki sayılık atışlardaki yüksek yüzdemiz (29/44, %66) ile maçı koparmayı başardık. Haluk Yıldırım'ın şut kaçırmadan (7/7, bir üçlük kaçırdı sadece) attığı 14 sayı ve yanına eklediği 3 asist ve yaşına rağmen bu seviyede gösterdiği mücadele gerçekten takdire şâyan. Shumpert ve Ermal de 16'şar sayı ile takımın en skorerleri oldular. Karşıyaka adına ise Holston'ın 19 sayısı maçın en skoreri olması dışında pek bir işe yaramadı.
Rochestie'nin takımda olmaması sevindirici olsa da Johnson'a da henüz ısınabilmiş değilim. Sanki ihtiyacımız olan adam değilmiş gibi geldi şimdiye kadarki performansı ile. İlerleyen günlerde umarım beni yanıltır ve yağmurdan kaçalım derken doluya tutulmayız. 4 maçlık mağlubiyet serisinin Karşıyaka ile sona ermesi sevindirici oldu. Ligde bir şekilde play-off yapılacak, o belli oldu da, asıl mesele Eurocup'ta durumu nasıl toparlayacağımız meselesi.
Takımın genel istatistikleri ise şu şekilde:
Josh Shipp: (31:55, 6 sayı, 10 ribaund, 1 top kaybı, 2/6 şut)
Jerry Johnson: (26:35, 9 sayı, 4 ribaund, 3 asist, 1 top kaybı, 2/8 şut)
Göksenin Köksal: (31:27, 5 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 3 top çalma, 2 top kaybı, 1/3 şut)
Preston Shumpert: (28:01, 16 sayı, 5 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 3 top kaybı, 2/4)
Luksa Andric: (16:19, 8 sayı, 7 ribaund, 1 blok, 2/5 şut)
Haluk Yıldırım: (20:32, 14 sayı, 3 ribaund, 4 asist, 7/8 şut)
Evren Büker: (21:30, 6 sayı, 2 asist, 4 asist, 1 top çalma, 3/4 şut)
Ermal Kurtoğlu: (23:41, 16 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 8/13 şut)