Bir Garip Açılış

Stadın azametinden, atmosferin büyüleyiciliğinden, Ayhan'ın boş kaleye topu yuvarlayamamasından konuşmamız gerekirken...

Nasıl da heyecanla gittim stada, Türkiye'nin en modern, Avrupa'nın sayılı statlarından birinde benim takımım oynayacak bundan sonra. Gösteriler, konserler vs.. ama kendini bilmezin biri bütün bu görsel şovun önüne geçmeyi başardı; TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar...

Nasıl bir psikoloji içerisindesin ki sen, Galatasaray'ın stat açılışında yaptığın konuşmada merhum eski başkanına "aciz" diyebiliyorsun. Sen nasıl bir loser'sın ki, stat yaptığın takımın taraftarının önünde Fenerbahçe'ye yaptığın spor salonundan bahsedebiliyorsun. Sen nasıl bir patavatsız insansın ki, açılışını yaptığın stadın kiracısının Ali Sami Yen'de yükümlülüklerini yerine getirmediğinden söz edebiliyorsun. Ağzından köpükler saça saça itin götüne soktuğun camia Galatasaray lan! Sen kimsin ki tehdit eder bir üslupla Galatasaray'a stat hediye ettiğini söyleyebiliyorsun?

Bu kadar patavatsızlığın üstüne o kadar yuhlama az bile oldu, kimse kusura bakmasın. Tabi bunda bu açıklamalara çanak tutan ve tepki vermeyen Adnan Polat'ın da suçu büyük. Her ne olursa olsun, sonunda o statta maç oynamamak bile olsa, bu kadar ayaklar altına aldırmamalıydı Galatasaray ismini. Onu geçtim, çıkıp "adam haklı beyler" modunda açıklamalar yapması ve protesto edenlerin fişleneceği ve stada bir daha alınmayacağını söylemesi de tuzu biberi oldu. Suyu ısındı artık, ben stadı açamadan gitmesini istiyordum ama stadı açtı artık gönül rahatlığıyla gidebilir.

Neyse biraz da stattan bahsedelim. Tek kelimeyle şahane olmuş. Tribünlerin sahaya yakınlığı süper, akustik CMYLMZ'ın dediği kadar var. Bir ara Ajax'ı bütün stat ıslıkladı, kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım. Yarısı sosyetik davetli 50 bin kişiden bu gürültü çıkıyorsa, gerçekten maç seyretmeye gelen 52 bin kişinin yapacağı etkiyi düşünemiyorum. Bu stada gelecek yabancı takımlar için tribünlerden gelen ses eminim ki şu şekilde duyulacaktır: RÖAARRGGGHHHH!! Bütün stadın aynı anda tezahürat yapması çok zor, yankı yaptığı için senkronizasyon sağlanamaz. Ama karşılıklı atışılan tezahüratlarda ortalık yıkılır.

Deplasman tribününün dibinde seyrettim maçı. Eğer iki seyirciyi ayıran sadece mevcut tel örgü olacaksa, ilk Fenerbahçe maçından sonra sahamız net 4-5 maç kapanır. Özellikle deplasman tribününün ortasında kalan localardaki insanlar çok büyük sıkıntı yaşayacaklar. Oradaki problemi nasıl çözecekler çok merak ediyorum.

Aslında stadyumun halini özetleyen cümleyi Galatasaray Sözlük'ten - yanılmıyorsam - Barfly söyledi: "Kendimi Avrupa deplasmanında maç izliyormuş gibi hissediyorum."

Çok güzel başlamadı Aslantepe maceramız ama umarım sonu hayırlı olur.