Ali Kırca'nın o güzel sesi ve tonlaması ile kalplere işleyen, tüyleri diken diken eden şiiri Blog'da ölümsüzleştirmek istedim. Videosunu da koyarım bi ara.
Daha doğduğunda “Ali Sami Yen” diye fısıldadı kulağına o ses adını.
Bir babanın çocuğuna vasiyeti gibi, “Ali Sami Yen” dedi.
“Sami Yen” dedi, “Yen” dedi.
“Yen” dedi, yendin.
Yendin bu alemde yenilecek ne varsa birer birer.
Önce ümitsizliğimizi yendin.
“Galatasaray’ın olduğu yerde umut hep vardır” diyerek yendin.
Yendin işte.
Takarken altı kez krallık tacını, gururu taç yaptın başlarımıza.
Ve fakat kralların kibrini yendin o müthiş tevazunda.
Yendin.
Tıpkı, “Sevenleri üzmeyelim baba” dediğinde,
renklerin paraya esaretini yendiğin gibi.
Yendin bir kere daha.
Çanakkale’deki kınalı kuzulardan mirastı başkaldırışın yedi düvele.
Kurtuluş Savaşı’na taşınan mermilerin ışıltısıyla,
yendin bu topraklarda karanlığı en umutsuz zamanda.
Yendin.
Milan’ı, Manchester’ı sildin devler liginden en mağrur anlarında.
Barselona’yı, Real Madrid’i devirdin, yendin.
Yendin.
Açıldıysa ilk sen açtın bu ülkenin kapılarını Avrupa’ya.
Sen getirdin tarihin en büyük şeref madalyasını bu coğrafyaya.
Ülkemin yüzyıllık yalnızlığını yendin dünyada.
Duyuldu adın Cezayir’den Çin’e, Kenya’dan Arjantin’e.
Kimsesizliğimizi yendin bir anda.
“Yen” dedi yendin.
Yendin bu dünyada yenilecek ne varsa birer birer, yendin.
Çünkü. Sen, Ali Sami Yen’din.
Şimdi, gidiyoruz işte. Çığlıklarımızı,
hasretimizi ve göz yaşlarımızı bırakıp çimlerine.
Kahraman ruhunu ödünç alıp götürüyoruz gittiğimiz yere,
adını yazmak için yepyeni zaferlere.
Ali Kırca
0 yorum:
Yorum Gönder