Arda'nın Sakatlığı Üzerine...

Temsili fotoğraf :)

Arda'yı seven var, sevmeyen var, beğenen var, beğenmeyen var. Herkesin kendisine göre bir sebebi var, saygı duyarım. Almanya maçı öncesi millî takım kampında sakatlandı Arda. Henüz önceki sakatlığını atlatmamıştı ki millî mesaî onu çağırdı. Gitmeseydi, gönderilmeseydi demenin bu saatten sonra kimseye faydası yok. Araba devrilince yol gösteren çok olurmuş. Bu o hesap işte. "Arda kendini bilmiyor mu, millî takımdan affını neden istememiş?" demişler bazıları. Belli ki Arda'yı tanımıyorlar.
Profesyonel bozuntularına hatırlatmak istediğim bir nokta var. Arda; ayağı kırık ve şiş olduğu için ayağına büyük kramponla maça çıkıp Bologna'yı deviren Hakan Şükür'ü izleyerek büyüdü. Arda; omuzu sakatlandığı halde, oyuncu değişikliği hakkı olmadığı için oyundan çıkmamak adına omuzunu sardırıp Arsenal maçını tamamlayan Bülent Korkmaz'ı izleyerek büyüdü. Bu adamdan millî takıma çağırıldığında sakatım, gelemem demesini beklemek en iyi ihtimalle saflıktır, daha da ağır konuşmak lazım ama gerek yok. 

Bir suçlu aranıyorsa eğer, Rijkaard'ın, millî takım doktoru kulüp doktoru ile görüşsün demesine ve kulüpten oynayamaz raporu çıkmasına rağmen Arda'yı millî takıma çağıranlara bakmak lazım. Düşünebiliyor musunuz; Arda, millî takım davetine "sakatım, gelemem" deseydi ve Almanya'ya yenilseydik, Arda'ya yöneltilecek suçlamaları. Düşünmeyin, ben söyleyim size; Vatan Haini!