Sayfalar

Galatasaray Café Crown 91 - 66 Tofaş


Bir zamanların lokomotif ekibi Tofaş yeniden birinci ligde. David Riversların, Rashard Griffithlerin, Mehmet Okurların oynadığı halinden eser yok tabi. Karşıyaka maçının sonunda geri gönüş için kasan Ermal'in sayıları ile iyi başladık maça. Artık klasik olan baskılı savunma ve rakibi top kaybına zorlamamız sayesinde bir anda 8-2 oldu skor. Maçı yorumlayan Çetin Yılmaz'ın dediği gibi; daha maçın başında, son topmuş gibi savunma yapılması gerçekten takdire şâyan. Oyuncu değişikliklerinde de girenlerin çıkanları aratmaması ile 29-17'lik üstünlüğümüz vardır ilk çeyrekte. Bu bölümde, kenardan gelen Tutku ve Andric'in sayıları, Tofaş'ın farkı kapatmasına engel oluyordu. Tofaş adına savaşan isim ise tanıdık bir isimdi; İlkan Karaman. Çok atletik bir uzun, bu sezon Tofaş'ta tecrübe kazanıyor olması çok iyi, önümüzdeki sezon pota altındaki direncimizi artıracağından şüphem yok.


İkinci çeyrekte hücumda bocalasak da savunmadaki etkinliğimiz skorun korunmasında etkili oluyordu. Oktay Hoca'nın takıma en büyük katkısı bu olsa gerek, hücumda atamasak bile skoru aleyhimize çevirtmiyoruz. Tofaş, bu bölümde biraz hareketlense de, 6 sayıya kadar inen fark devre sonunda yine 11 sayıyı gösteriyordu; 43-32. Maçın bu ilk bölümünde dış atışlara çok fazla başvurmadığımızı da hatırlatmakta fayda var.

İkinci yarıya her iki takım da yüzdeli atışlarla başladı, bir anlık hücumda bocalamamız, farkın yine 6 sayıya inmesine neden olsa da, son çeyreğe 59-51 önde girmeyi başardık. Ve ne olduysa son çeyrekte oldu. Büyük bir iştahla hücum etmeye başlayan aslanlar, yaptığı baskılı savunmadan kaptığı topları da hızlı hücumlarla değerlendirince fark bir anda 20'li sayılara çıktı. Maç da 91-66 üstünlüğümüz ile sonuçlandı.



Josh Shipp'in sakatlığını atlatarak eski formuna kavuşuyor olduğunu görmek güzel. Bu maç özelinde, Tutku ve Andric'in kenardan gelip yaptıkları katkı çok sevindirici. Yine Caner Topaloğlu'nun sayıları yanında aldığı 7 ribaund takıma yaptığı katkı açısından önemli. Uzun pozisyonundaki sıkıntımızdan dolayı ribaundlarda rakiplere eziliyoruz. Bu sorunun tek ilacı her bir oyuncunun box-out yapması. Gün geçtikçe bu oturuyor, havuza düşen toplardan kısaların aldığı ribaundların sayıları ile bunu anlayabiliyoruz. İki haftadır kafama takılan soru ise, Türkiye Kupası maçları ile, ligin ilk maçı olan Erdemir maçında iyi bir performans sergileyen Göksenin'in son iki hafta neden şans bulamadığı. Eli titremeyen, korkmadan cesurca oynayan bu gencin, maçın koptuğu anlarda, son birkaç dakika oyuna girmesi benim tuhafıma gitti açıkçası.

Maçın istatistikleri de şöyle: (galatasaray.org'dan)

Josh Shipp: (23:06, 14 sayı, 6 ribaund, 2 asist, 1 top çalma)
Melih Mahmutoğlu: (09:08, 2 sayı, 1 ribaund, 2 asist)
Göksenin Köksal: (02:44, 0 sayı, 1 ribaund, 1 top kaybı)
Caner Topaloğlu: (17:47, 7 sayı, 7 ribaund, 2 asist)
Preston Shumpert: (18:14, 11 sayı, 4 ribaund, 1 asist)
Taylor Rochestie: (20:47, 5 sayı, 5 ribaund, 3 asist, 1 top kaybı)
Tutku Açık: (23:01, 13 sayı, 2 ribaund, 7 asist, 2 top çalma, 2 top kaybı)
Luksa Andric: (19:20,   22 sayı, 4 ribaund, 2 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 1 blok)
Radoslav Rancik: (21:46, 4 sayı, 1 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı)
Haluk Yıldırım: (09:54, 0 sayı, 1 ribaund, 2 asist)
Evren Büker: (13:33, 5 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 2 top çalma)
Ermal Kurtoğlu: (20:40, 8 sayı, 3 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı)

1. ÇEYREK: 29-17
2. ÇEYREK: 14-15 (43-32)
3. ÇEYREK: 16-19 (59-51)
4. ÇEYREK: 32-15 (91-66)

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails