Baskebtolda 2010 senesinin son derbisi bu akşam 20:00'da Abdi İpekçi Arena'da oynanacak. Kazananın seneyi lider bitireceği maç öncesi ortam bir hayli gergin. İki takımın U-17 futbol takımları arasında çıkan olayların zamanlaması tesadüften öte bir görüntü içerisinde. Maça Fenerbahçeli taraftarların gelemeyecek olması, ortamı germek için başka yollar aramaya itmiş olabilir karşı tarafı. Ne de olsa olaysız Galatasaray - Fenerbahçe maçı düşünülemez. Medya ve Fenerasyon da tansiyonu düşürmek yerine yangını körüklemeyi tercih edince bu akşamki maçın sakin geçme şansı zaten kalmıyor. Maça Galatasaray taraftarı da alınmasın diyen densizler mi ararsın, Galatasaray taraftarına küfreden hakemi (Engin Kennerman) bu maça atayan Fenerasyon mu?
Koca bir paragraf yazdım daha oyundan bahsedemedim, olayın vehametini düşünün. Neyse maça gelelim yavaş yavaş. Bir tarafta Oktay Mahmuti ile yapılanmakta olan ve sezona çok iyi başlayan Galatasaray, diğer tarafta koç değişikliği ile kimlik değiştiren ve Euroleague ile Beko Basketbol Liginde esen gürleyen Fenerbahçe. Basketbolda bir deyim vardır; bir takım oyun kurucusu kadar oynar. Bu maç bunu test etmek için biçilmiş kaftan. Sezon başından beri Rochestie'den beklenen verimi alamayan Galatasaray, Ukic ile uçan Fenerbahçe'yi geçebilecek mi? Fenerbahçe'nin Ukic'siz bir hiç olduğu, Ukic'in olmadığı üç maçı kaybetmeleri ile onaylandı. Bu maçta onu tutacak adam maç sonunda formasını sıktığında ter akmalı yere, yoksa Ukic yakar. Galatasaray'da bu anlamda en büyük avantaj ise takım oyunu olacak. Son maçlarda 20 üzeri asist rakamları ile oynayan takım, bireysellikten uzak, yardımlaşan bir ekip görüntüsü çiziyor. Doğru zamanda doğru şutları bulabilirsek - ki burada Rochestie'ye büyük iş düşüyor - maçı lehimize çevirmemiz olası. Bir diğer sorunlu bölgemiz ise pota altı. Özellikle ribaundlardaki süregelen problem bu maçta beni en çok korkutan faktörlerin başında geliyor. Ribaund canavarı Mirsad'ın durdurulabilmesi halinde bir ihtimal pota altında sıkıntı yaşamayız ama Lavrinovic (her ne kadar formsuz olsa da) ve Oğuz gibi kalıplı uzunlar karşısında ekstra yardımlaşma gerekecektir. Forvet pozisyonunda sıkıntı yaşamamızı beklemiyorum, bu bölgede Ömer, Preldzic, Tomas ve Kinsey gibi silahlara karşı Evren, Shipp, Caner ve Shumpert gibi hem delici hem de vurucu adamlarımız var. Dış atışlardaki kötü performansımız düşünüldüğünde, bu maçta çok fazla yüklenmemek - bence - akıllıca olacaktır.
Seyirciye çok büyük iş düşüyor. Doğru tepkilerle rakibi ve hakemleri etki altına almamız lazım. Taşkınlık yapmadan sadece takımı desteklemek zaten yetecektir. Yeni yıla nasıl girersen öyle gider derler, lider girelim sezon sonunda da kupayı biz kaldıralım.
0 yorum:
Yorum Gönder