Son zamanlarda bize en ters gelen deplasman Sivas. 2006'dan beri hep kışa denk geliyor ne hikmetse. Bu sene de gelenek bozulmadı ve karda kışta Sivas yollarına düştü takım. Uçakla Kayseri'ye, oradan da 11 saatlik bir yolculukla Sivas'a ulaştılar. Her şey kağıt üstünde aleyhimizeydi. Fatih Hoca o kağıdı parça pinçik etti.
Çok ahım şahım bir futbol yoktu, zaten olması da mümkün değildi. Necati'nin Hakan Şükür'e selam çaktığı golüyle başladı gol yağmuru. Sonra Ujfa, Aydın ve Necati ile Otyakmaz'ın istediği 4'ü oluşturdu.
Maç genelinde çok baskılı bir oyun göremedik, zeminin ve hava şartlarının etkisi büyük tabi. 0 - 1'den sonra Sivas'ın tehlikeli atakları var ama hepsi "Küçük Elli" Muslera'nın ellerinde eridi. Ujfa'nın 6 sene sonra gol atması, Aydın'ın son zamanlarda girdiği maçlarda maçın kaderini değiştirmesi de enteresan notlar.
Fenerlilerin büyük bir beklenti ile takip ettikleri maçta hevesleri kursaklarında kaldı, gerçi alıştılar onlar heves kursak ilişkisine. Kadıköy'e en az 9 puan farkla gidecek gibiyiz. En az diyorum çünkü A.Gücü'nü küçümseyen Fenerbahçe'nin Ankara'da başına gelecek var.
Ne play-off ne başka bir şey bu sene şampiyonluk için engel değil. Takım hızını aldı, önüne katıp sürüklüyor kim çıkarsa. Sivas'ta açılan pankart her şeyi özetliyor: Şampiyonluk Yakın, Meşaleyi Yakın.