Sayfalar

Galatasaray 1 - 2 1461 Trabzonspor

Bence maçın adamı. Eğer maçın adamı savunma adamıysa sıkıntı büyük demektir.
"Olur öyle top bu" der Captano hep ama bu maç o maçlardan değil. Maç sonu rakibi küçümsemedik diyor Fatih Terim. Sahadaki kadro ve oyun tam tersini gösteriyor.

Rotasyon yapayım derken dozunu kaçırınca elin oğlu acımıyor. Aslında rotasyon olmayan bu rotasyon çakması ile Balıkesir'i yenersin belki ama 1461 Trabzon taş gibi takım, hafife alırsan seni şikecilerin diline düşürür. 11 benzemez anca bu kadar oynardı, daha fazlası daha alt seviye takımlarda işe yarar. Hani sezon başı transferler yapılır, hazırlık kamplarında amatör küme takımlarıyla maçlar oynanır 0 - 0 filan biter ya, işte aynı hikaye. Oyuncular sadece antrenmanda birbiriyle beraber oynamışsa maç performansı anca bu kadar olur.

Hamit ile geçirmeye başlayım. Geldiğinden beri top oynamıyor, bir iki göz boyama maç dışında - ki o maçlarda da ben göremedim Hamit'i - takımın sağ taraftaki el freni. Aynı el freninin soldaki ismi ise Amrabat. Bu maçlarda bile oynayamayacaklarsa hangi maçta katkı bekleyeceğiz acaba? Çağlar Birinci diye bir adam var. Bu adama karşılık Semih'i kaybediyorduk, inanabiliyor musun Haşmet? Hele Cris, bu sezon hatasından gol yemediğimiz maç yok sanırım. Kulübeye mahkum Gökhan Zan muazzam top oynadı mesela akşam. Sakatlığı olmadığı zaman Türkiye'nin üst düzey stoperlerinden ama biz allahlık Cris'e güveniyoruz. Bitmedi, Emre Çolak var mesela. Top geveleme ustası. Önce kendine çalım atıyor sonra rakibine çalım atmaya çalışıyor, becerirse durup bir daha aynı rakibi geçmeye çalışıyor. Tam dayaklık, sahadakilerin sabrına hayranım bu konuda. Sabri yine elinden gelenin fazlasını yaptı, bazı maçlar kadroda bile olmuyor ya, bu Sabri'ye yapılan çok büyük bir ayıptır. 11 olmasa bile sahaya çıkmayı hak ediyor. Neyse uzatmayalım...

Maç sonu sosyal ağlarda hemen Türkiye Kupası tü kakacılar türedi. Neymiş efendim zaten 14 tane varmış da olmayanlar alsınmış biraz da. Yok ya?! Ezik edebiyatıdır bu. Fenerbahçe'nin 30 yıl alamadığı kupaya önemsiz muamelesi yapmasından ne farkı var? Galatasaray mücadele ettiği tüm kupalara taliptir. Tabi burada "mücadele" anahtar kelime. Dün akşamki gibi ruhsuz oyunun mazereti olamaz. Son 20 dakika oynanan top 70. dakikaya kadar neden oynanmaz asıl soru bu. 2 tane yedikten sonra çıkarmaya kasmanın mantığı nedir. Allahtan futbolun adaleti varmış da dün akşam maç dönmedi. Yazık olurdu gerçekten. Maç geneli hak edecek oyunu oynamış olsak eminim Aydın ve Cris'in direkten dönen toplarından en az biri içeri girerdi.

Fenerbahçe maçını kazanın bunu telafi edin diyenler var ama o maçla bu maçın alakası yok. O maç kendi içinde değerlendirilmeli bu maç kendi içinde. Sonuçta Fenerbahçe'yi yenince kupada gruplara almayacaklar bizi. Bu maç gitti gider. Geçmiş olsun...

Sivasspor 1 - 3 Galatasaray


Kolpasın olm işte :)
Avrupa zaferleri öncesi ve sonrası hep zordur. Hele bir de Sivas deplasmanıysa bu zorluk derecesi artar. Maç öncesi beraberliğe razı mısın deseler evet derdim muhtemelen. İyi ki bana sormamışlar.

Ligde alışık olmadığımız bir rotasyon vardı. Melo'nun cezalı olmasının yanında Hamit'in sonunda kesik yemesi iyi oldu, darısı Amrabat'ın başına.

Maç başladı daha üçlü bitmeden golü bulduk. Maça 1 - 0 başlamak bu olsa gerek. Geçen Galatasaray Sözlük'te maçlara 1 - 0 galip başlayamıyoruz o yüzden puan kaybediyoruz diye ironik bir entry görmüştüm. Üzerine maça böyle başlayınca ve maçın devamında da beraberlik gelince maça önde başlamamız gerekliliğinin şaka olmadığını da anladık. Atmadan yemiş olsaydık acaba bu kadar rahat geçer miydi maç?

Maç istatistikleri enteresan %60 - %40 topla oynama oranı Sivas lehine, 17 şut atan Sivas'a 4 şutla karşılık vermişiz. Skora bakarsak %5'e %75'lik bir isabet oranımız var. Varsın olsun, maçı kazanalım da.

Avrupa sonrası Fenerbahçe derbisi öncesi zorlu deplasmandan alınan 3 puan altın değerinde. Pazar da benzer bir skor fena olmaz.

Kolpa yine attı golünü topu alırken faul yaptı ama hakem es geçti. Şikeciler ağlamadı hayret, bizim maça o kadar odaklanmışlar ki. Ortalığı germek için çalışıyorlar bu ara, bunu atlamaları normal. Umut'un Fener maçı öncesi verdiği mesaj da önemli. Süper Kupa maçında bela olmuştu, yine olacak gibi bir görüntü çizdi. Geçen sene de Fener maçı öncesi Sivas deplasmanı vardı. Necati'nin jeneriklik golü ile açılmıştı perde. Ateş seni çağırıyor demiştik. Necati atamamıştı ama Baros'un son saniyede direkten dönen topu ile galibiyeti kaçırmıştık. Bu sefer ellerinde şapkadan tavşan çıkaracak bir Alex yok. (Bir Alex değil gibi oldu) Selçuk da oynamazsa sürpriz ihtimali sıfıra iner.

Bu ayki zor maçların ilkini kolay aldık darısı önce Fener sonra Trabzon'un başına.

Braga 1 - 2 Galatasaray



Hafta sonu Gaziantep karşısında kaybedilen 2 puanı futbolcuların aklı Braga maçında diye yorumlamıştık ve ben, "ManU nasıl olsa Cluj'u yenecek akıllar neden Braga'da olsun, yenilsek de çıkıyoruz. Asıl önemli olan ligdeki maçı kazanmak." diye bu duruma sinirlenmiştim. Bu saçma düşüncemi bana yedirdikleri için önce Alex Ferguson'a sonra da İmparator'a müteşekkirim. Her maç kendi içinde önemlidir tabi ama kaybettikçe lider kalmaya devam ettiğin bir lig maçındansa tamam mı devam mı maçının kazanılması çok daha önemli tabi.

Fatih Terim aforizmalarının gerçeğe döndüğü bir maç oldu yine. Geçen sene süper zırvanın son maçında Kadıköy'e giderken "Galatasaray istediğini istediği yerden alacak güce sahiptir." demişti ve o maçı gerektiği gibi oynayarak Şampiyon olmuştuk. Bu maçta da bunu yaptık ve turu aldık.

Maç aslında çok da iç açıcı başlamadı. Braga'nın Cluj'a tur hediye etme hevesi ve iştahı karşısında yapılan acemice top kayıpları hep kalede tehlike yarattı. Uzun bir süre futbol tanrısının korumasında idare ettik ama Melo'nun amatörce ıskasına futbol tanrısının bile yapacağı bir şey yoktu. Sonrasında soyunma odasına başka gol yemeden girdiğimize dua ettik. Bu saçma sapan futbol yüzünden ilk yarı ismini en çok duyduğumuz isim Semih oldu. Allahtan hatasız oynadı da ikinci yarı sadece 1 golü çıkarmaya çalıştık.

Yılmaz'lar
İkinci yarıya iki pırpır adamla başlayan Terim orada maçı aldı. İki hızlı adamın girmesiyle kanatlara canlılık geldi ve Amrabat'ın geldiğinden beri ikinci olumlu hareketi ile kafa golü atamayan(?) Burak beraberliği sağladı. İlk olumlu hareketi de ıslak Cluj maçında yine Burak'a attırdığı kafa golüydü zaten. Burak konusuna yazının sonunda yine değiniriz. Old Trafford'daki yatışın da etkisi ile artık kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerektiğini anlayan takım top oynamayı da hatırladı ve Melo'nun şutunu takip eden Aydın jübilesini Galatasaray'da yapmayı garantileyen golü attı.

Avrupadaki taraftar > Arena'daki taraftar
Şimdi büyük bir keyifle 20 Aralık'taki kura çekimini beklemeye başlayabiliriz. Kim gelsin? Şu gelsin, bu gelsinler havada uçuşuyor. Bize kimin geleceği bir yana bütün grup birincileri bizi istiyordur şimdi.

Cluj maç sonrası timsaha yatmış diye duyduk. Bu 1907 senesinde bir sıkıntı var sanırım. O sene kurulan takımlar timsaha yatmaya çok meyilli. Allah akıl fikir versin ne diyim.


Burak Yılmaz konusunu unutmayalım bitirmeden. Kolpa yine golünü attı. Bana nazire yaparcasına güzel goller atmaya devam ediyor. Ama hala ısrar ediyorum top kontrolü 0 (yazıyla sıfır). Aldığı topların %90'ını eziyor. Kafayla gol atmayı öğrendi. biraz da top kontrolü öğrensin allayıp pullayıp satarız İspanya'ya :) Dediğim gibi, ben beğenmeyim de o gol atsın yeter ki.

Spor Dünyasından Çok Güzel Bir Haber



Bugünlerde spora dair duyduğumuz en güzel haber Nesine.com'dan geldi. Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmişler ve artık İddaa maçları canlı olarak Nesine.com'dan izlenebilecekmiş.

Bunun için biz sporseverlerin tek yapması gereken, Nesine.com'a üye olduktan sonra, bültende takım isimlerinin yanında yer alan kırmızı TV logolu maçlardan izlemek istediklerini seçmek ve kuponlarına eklemek.

Özellikle internet üstünde link arayan, canlı skor sitelerini takip eden, forum forum dolaşıp maç skorunu öğrenmek isteyen onbinlerce sporsever için bu haber bizce devrim niteliğinde. Düşünsenize çok izlemek istediğiniz bir maç var, TV'de yayını yok. Link falan arayacağınıza küçük bir kupon yapıyor ve keyifle maç saatini bekliyorsunuz.

Üstelik oldukça iddialı ligleri yayınlıyorlar. İspanya La Liga, Almanya Bundesliga, İtalya Serie A, Fransa Ligue 1, Hollanda Ligi gibi çok izlenen ligler, Copa Libertadores, Copa Sudamericana gibi Güney Amerika'nın en önemli organizasyonları, Dünya Kupası Elemeleri, Fransa ve İspanya Kupa maçlarının yanı sıra basketbolda Euroleague’in de yer aldığı 50’nin üzerinde futbol ve basketbol ligini canlı canlı izleyebileceğiz.

Artık kimse de beyler link var mı diye sormaz herhalde:)

Daha detaylı bilgi için sizi tv.nesine.com adresine alalım.


Bir bumads advertorial içeriğidir.
Related Posts with Thumbnails