Sayfalar

Sivasspor - Galatasaray

İlk elin günahı olmaz derler. Bu da o hesap; ilk maç, sıkıntılı deplasmanlardan biri ve puan kaybı... Takımın ışık vermediğini söylüyorduk zaten. Kalenin, savunmanın ve orta sahanın takviyeye ihtiyacı olduğunu körler bile görüyorken, hâlâ transferden ses olmamasının mantıklı bir açıklamasını taraftara borçludur yönetim. 

Takımlar sezona hazır mı acaba diye kendi kendimize sorarken asıl hakemlerin hazır olmadığını gördük bu akşam. Ceza yayında rakibini kündeye getiren Servet'e faulü çalamayan Abitoğlu, Neill'la er meydanına çıkan Mehmet Yıldız lehine bir faul uydurdu ve golü yedik. Önce Abitoğlu'nun sonra Ali Turan'ın gol. Aykut da üçüncü ortak. Ali Turan bu akşam bas bas bağırdı: "Ben bu takımın topçusu değilim." Gerçi, Sarp, Barış ve Ayhan varken arada kaynar sıkıntı olmaz. Orta sahadan bahsetmişken Cana'ya da değinip bu bahsi kapatalım. Cana, şu performansıyla, beğenmediğimiz Sarp-Barış-Ayhan üçlüsünden farklı bir futbolcu değil. Bu görüntüsünde yanında oynayan futbolcuların mutlaka etkisi var. Elano ya da - eğer yapılacaksa - transfer ile vites artırma ihtimali yüksek.

Arda millî takım forması giyince başka, Galatasaray forması giyince başka oynuyor. Kafam rahatken daha iyi oynuyorum gibisinden bir demeci vardı geçenlerde. Kaybetme stresi olmayan maçlarda rahat oynuyor gerçekten. Bunu ben de yapabilirim sanırım. Hiçbir iddiası olmayan bir maçta orta sahadan topu alıp kaleye gidip şutlamak zor olmamalı. Mental ve fiziksel olarak kendisini çok geliştirmiş bu açık. Top kendisine gelmeden bir sonraki hamlesi kafasında var ama kaybetme stresi yüzünden doğru yapacağı bir çok şeyi yanlış yapıyor.

Millî takımdan sakat dönen Sabri ve maç öncesi ateşlenen Serdar'ın yokluğunda sağ kanadımız felç gibiydi resmen. Emre Çolak bir çok pozisyonda kafasını kaldırmadığı için Kewell'ın yaptığı boş koşuları göremedi. Ali  Turan ise 6 aylık zaman kaybı. Serkan Kurtuluş'u tercih ederim şahsen. 

Sivas klasik Anadolu takımı taktiği ile çıktı maça. Kasaplarla oyunu çirkinleştirip, bulduğu kontralarla puan ya da puanlar koparma derdindeydi. Galatasaray'ın savunmasındaki 4'lünün 3'ü birden kötü olunca da istediğini rahatça aldı. Bu sene de ligin kasaplar ligi olacağını gördük bu maç sayesinde. Bari lige bir mandıra sponsor olsun da ligin adının hakkını versin. 

Yenik duruma düştükten sonra oynanan oyun tam bir rezaletti. doldur-boşalt ve panik maçı çevirme ihtimalimizi de sıfıra indirdi. Batdal girene kadar onca orta yapan takım, Batdal girdikten sonra çizgiye inmeyi unuttu resmen. Tamam kadro yetersiz ama sahadaki oyuncular oynayan kadroya göre oynamayı da bilmiyorlar. 

Yönetim bir kumar oynuyor ama bu kumarın kazananı olma ihtimalleri yok. Çünkü masa her zaman kazanır. İlk elin günahı olmaz dedik ama bu gidişle alacağımız galibiyetlerin Acemi Şansından öteye gitmesini beklemek hayalperestlik olur.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails